CANLARI KURTARIRKEN CAN VERMEK
2015
Geçtiğimiz hafta Samsun’da silahlı saldırı sonucu öldürülen meslektaşımız, Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kamil Furtun’a Allah’dan rahmet, ailesine ve sağlık camiasına başsağlığı ve sabırlar dilerken, kapkaç olaylarını özel yasayla oldukça azaltan yetkilileri, sağlıkçılara yönelik şiddete karşı etkili önlemler almaya, yasalar çıkartmaya davet ediyorum.
Bu son cinayetten sonra, duygularımıza tercüman olan meslektaşım Opr. Dr. Halise Babayiğit’in yazısını paylaşıyorum.
‘’Var mı aranızda bir Kamil Furtun daha?! Kolay mı ameliyathanede kanayan bir yaralıya koşup, başka bir can ölmesin diye canı çıkarcasına duayla, canla başla bir ayak üstünde tüm bilgilerini tecrübesini dokuz doğurarak ve bir o kadar da soğukkanlılığını koruyarak can kurtarmaya koşacak olan var mı aranızda?
Yokk(!). O, şimdi omuzlarda hem de kendi hastanesinde meslektaşlarının omuzlarında.
Kolay mı yetişir sanırsınız bir Cerrah?
...6 yıl tıp, 5 yıl aşırı disiplinli bir cerrahi eğitim, dışarda mevsim baharmış şarkılarını dinlerken ömrün yurtlarda ders çalışma salonlarında geçer gider. Ailenden birileri ölür, birileri doğar...gidemezsin! Sınav vardır, staj vardır, nöbetin, icâbın vardır... Şükürler olsun bunlar asla isyan değil. Sadece zora talip olmuş bir doktorun hayatından bir nebzecik aktarma.
Peki ya sorarım size biz ki zora talip olduk diye " zorla mı doktor oldun? seçmeseydin bu mesleği..." deyip, aşağılayıp, etik olmayan istekleri yaptırmaya çalışıp, yemek yemeni, tuvalete gitmeni çok görüp hakaret etmek, darp etmek, öldürmek mi gerekir? Niye ki Dr oldun diye soranlara sorarım ben de " bir kaç yurdum evladı bu mesleğe talip olmasaydı Senin cebindeki hele bilmem kaç bin dolar nasıl kurtaracaktı senin hayatını?
Ve hattâ para için buradasın diyenlere sorarım; hangi para karşılık gelebilir bir bayram sabahı ailenin yanında olamamana?
Öyle kolay da değil ağalar beyler! Gökten zembille inmedi bu meslek! Dişimizle tırnağımızla geldik biz buralara! Hatta anamızın, babamızın dişleri döküldü para ayırıp oğluma kızıma göndereyim diye... Evdeki kardeşlerin rızkından kesilip doktor çıkacak olana gönderildi kursaklardan inmeyen harçlık! Niye? "Kızım, Oğlum Doktor çıkacak!" diye... Birileri gelip kahpe bir kurşunla kahpece vursun diye değil!
O kadar mı? Evdeki çocuğun günaşırı nöbet sonrası seni tanıyamaz da korkar olur. 112 ye, idareye, hastaneye, ameliyathaneye, hocaya telefonlara cevap verilir de acil bir şey vardır diye evden gelen telefon meşgule atılır hasta başındasın diye! Sen acile "bu çocuk kilo almıyor" diye getirilen kaprisli bir aileyi ikna etmeye çalışırken, evde ateşli çocuğunun ateşini bakıcın düşürmeye çalışır! Çocuğunun okulda şiir okuduğunu bile izleyemezsin bazen, çünkü senin yerine ameliyata girecek bir Cerrah daha o anda yoktur!
Anlayın artık yahu, hiçbir insan kolayına yetişmiyor. Hayata gözlerini bizim şahitliğimizle açmış 500 gramlık anomalili bir bebeğin başında 50 kişi, doktoru, hemşiresi tüm sağlık personeliyle hayata tutunsun diye çabalarken dışarıdan izleyenler acaba bizim aptal falan mı olduğumuzu düşünür de (!) koskoca bir canı alırken elleri titremez!
Can kurtarmaya talip olmak için Can mı vermek lazım!?
Haa parası da ayrı bir cabası (!) Sorun etrafınızda asistanlıkta kaç para alırmış doktorlar uzman olmak uğruna!
"Allah razı olsun doktor hanım" diyen yüzlerce hastamı tenzih ediyor, her şeye rağmen mesleğimi seviyorum. Kötü niyetli insanlara da Allah'tan hidayet diliyor, yine de ıslah olmazlarsa; Doktorsuz Kalsınlar! diyorum. Elleri kırılsın falan demeyeceğim, çünkü o kırılan elleri de başka bir meslektaşım kurtarmaya çalışacak, belki o da vurulacak! En iyisi Doktorsuz kalsınlar bu zihniyetteki câniler, bir doktor öldürmekle o doktorun ömrü boyunca kurtaracağı yüzlerce insanın da katili olan câniler!
Allah rahmet eylesin meslektaşıma...’’