Ramazan ayı ile birlikte göz damlalarının orucu bozup bozmadığı konusu da sıkça sorulmaya başlandı. Yıllardır merak ve endişe edilen bu konuya bakacak olursak: Göz kapaklarımızın buruna bakan kısmında alt ve üstteki delikler göz pınarı olarak bilinir. Normalde göz kapaklarının üst dış kısmında kaşların hemen altındaki gözyaşı bezinden çıkan gözyaşı gözleri ıslatarak göz pınarlarından çok ince bir kanal aracılığıyla ağız ve burun boşluğunun arka kısmındaki genize geçer. Gözyaşı kanalı tıkanıklığında ise tıkalı bir lavabonun çekmemesi ve taşması gibi gözde belirgin bir sulanma olur. Göz damlaları da sağlıklı, açık bir kanalda tıpkı gözyaşı gibi genize geçer. Göze damlatılan tek bir damla bir mililitrenin yirmide biri kadar olup bunun da yarısından çoğu zaten kırpıştırma nedeniyle gözden dışarı akmaktadır. Genize geçen miktarın çok az bir kısmı emilerek vücuda alınsa da mideye ulaşması söz konusu bile değildir.

Din adamları ne diyor?

Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu ve İlahiyatçı öğretim üyeleri de göz damlalarının orucu bozmayacağı yönünde görüş bildirmişlerdir.
GÖZ DAMLALARI ORUCU BOZMAZ şeklindeki hem tıbbi hem de dini görüşlere rağmen hala yanlış inanış nedeniyle glokom (göz tansiyonu) hastaları başta olmak üzere birçok kişi, göz damlalarını aksatarak ya da keserek göz sağlıklarını tehlikeye atmaktadır. Yine göz muayenelerinde damla damlatılabileceği düşüncesiyle muayenelerini erteleyenlerin de teşhis ve tedavilerinde gecikmeler ve telafisi kolay olmayan zararlar oluşabilmektedir.

Göz damlası nasıl damlatılmalı?

Pratik olarak yatar pozisyonda veya baş geride ve gözler yukarı bakarken aşağıya çekilen alt kapağın içine damlayı damlattıktan sonra baş ve işaret parmakları ile göz pınarlarına bir dakika kadar hafifçe bastırılırsa ilacın genize geçişi azaltılacağı gibi gözde daha uzun süre ve daha yüksek miktarda kalması ve etki etmesi sağlanabilir. Bu şekilde genizden emilim ve bazı damlalarda oluşabilecek yan etkiler de çok azaltılmış olur.

• www.aksam.com.tr